Berna Haliloğlu

Arama

İçeriğe git

Adet Düzensizliğinin Tanısı Nasıl Koyulur?



Adet düzensizliğinin tanısını koymak için öncelikle hastanın ne kadar aralıklarla adet gördüğü, kanamalarının ne kadar sürdüğü, adetinin miktarı ve ara kanamalarının olup olmadığı sorulmalıdır. Daha sonra hasta muayene edilerek adet düzensizliğinin rahim, rahim ağzı veya yumurtalıklardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı anlaşılır.

Muayenede rahim ağzına bakılarak polip veya kanamaya neden olabilecek bir hastalık olup olmadığı görülmeye çalışılır. Bu arada alınan
smear (simir testi) ile kanamaya yol açabilecek bir enfeksiyon veya rahim ağzı kanseri araştırılır. Daha sonra yapılan ultrason ile, rahimdeki myomlar, polipler veya yumurtalık kistleri rahatlıkla görülebilir. Özellikle rahimde kalınlaşma saptanan veya polipten şüphelenilen durumlarda SİS (salin infüzyon sonohisterografi) yapılabilir.

SİS işlemi, muayene sırasında kolaylıkla yapılabilen ağrısız bir testtir. Normalde rahimin iç yüzü kapalı olduğundan, bu testle içeriye bir miktar serum verilerek bu tabakalar birbirinden uzaklaştırılır. Böylece ultrasonla direkt görülemeyen myom ve polipler görünür hale gelir. SİS yapılmasına rağmen neden bulunamazsa
tanı amaçlı histeroskopi yapılabilir. Bazı hastalarda (35 yaş üzeri veya rahim kanseri için yüksek risk taşıyanlar gibi…) direkt olarak tanı amaçlı rahim biyopsisi veya histeroskopi de düşünülebilir.

Eğer muayene sonrasında adet düzensizliğinin nedeni, hormonsal olarak düşünülüyorsa bazı testler istenmelidir. Ancak hepsinden önce kanamanın nedeninin gebelikle ilgili olabileceği düşünülerek kanda gebelik testi (hCG) istenmelidir. Daha sonra altta yatan nedeni araştırmak için FSH, LH, TSH, prolaktin, kan şekeri, kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testleri istenebilir.



İçeriğe geri dön | Ana menuya dön